Finansal Performans Analizine Bakış Açımız

Şirketler de; yaşayan canlı bir organizma gibidir. ​ Şirket yöneticileri; bünyenin aklı ve zihni, üretim birimleri elleri ve kolları, satış birimleri ayakları ve bacakları, finans yönetimi ise akciğerleridir. Bünyenin entübe olmaması, sıhhatli bir şekilde nefes alıp vermesi ve faaliyetlerini aksatmadan devam ettirebilmesi, finansının sağlam ve güçlü olmasına bağlıdır. ​ Satışların artması ve karlılığın yükselmesi elbetteki her firma için önemlidir ve olması gereken bir amaçtır. Ancak tecrübelerimize göre; şirketlerin finansal açıdan en çok zorlandıkları konu, satış veya karlılıktan ziyade likidite yönetimindeki zaafiyetleridir. ​ Dönemsel olarak satışlar veya karlılıklar, piyasa koşullarına (arz-talep) ve maliyetlere göre azalıp çoğalabilir. Azalması halinde bu zaaflar, farklı yöntemlerle tolere edilebilir. Fakat likidite tarafında yaşanacak herhangi bir zaaf kolay kolay tolere edilemez ve şirketleri ciddi sıkıntılara sokar. Geçmiş yıllardan gördüğümüz pek çok yaşanmış örnekte; likiditesi güçlü olan firmaların her zaman ayakta durduğunu ancak; likiditesi zayıf firmaların ise bir süre sonra iflas etiğini, battığını ve tüm paydaşlarını da olumsuz etkilediğini üzülerek gördük. Bizim akademi olarak finans süreçlerine bakış açımız; firmaların finansal kabiliyetlerinin "etkin likidite yönetiminden" geçtiği şeklindedir. Likidite yönetimi ne kadar çok ciddiye alınır ve etkin sürdürülürse, firmalar geleceğe o kadar güvenle bakar, emin adımlarla yürür ve tüm paydaşlarını da mutlu eder. ​ Unutmayın; likidite, sahip olduğunuz en değerli kristal vazo gibidir . Elinizden bir kere düşürürseniz ve kontrolü kaybederseniz tuzla buz olur. Yerine yenisini koysanız bile, eksikliği mutlaka fark edilir.