top of page

Gerçekleşen Enflasyon ile Gelecekte Beklenen Enflasyon İlişkisi ve Tahminlerdeki Tutarsızlıklar...

Güncelleme tarihi: 9 Haz 2022


TCMB; finansal ve reel sektörde karar alıcı ve uzman kişilerle her ay itibarıyla yürütülen Piyasa Katılımcıları Anketi kapsamında 12 ve 24 ay sonrası yıllık TÜFE beklentilerini bu kişilere/kurumlara sorar ve anketin ilgili sorularına verilerin yanıtların uygun ortalamasını alarak tarihsel gelişimini veri olarak derler ve anket sonucunu bilgi notu olarak paylaşır.


Aşağıdaki tabloda geçmiş dönemde gelecek 12 ve 24 ay sonrasının TÜFE beklentilerinin ne olacağına dair elde edilen veriler, ilgili aydaki gerçekleşen TÜFE (enflasyon) verileri ile zaman ekseninde birebir eşleştirilerek uyarlanmıştır.


Yani geçen sene mayıs ayında yapılan piyasa katılımcıları anketinin gelecek 12 ve 24 ay sonrasına işaret eden medyan verileri, bu senenin mayıs ve gelecek senenin mayıs dönemleriyle eşleştirildi.


Böylelikle; geriden gelerek yapılan tahminlerle gerçekleşen enflasyon verileri arasında mantıksal ve kurgusal bir bağlantı veya uyum (korelasyon) acaba var mı bunu görebilmeyi umuyoruz.


Bu arada grafik tablosunun sol iç tarafında TCMB dönemsel politika faizlerinin de ne olduğunu görebilirsiniz.


Şimdi grafiğimize geri dönelim ve ne gibi çıkarımlar yapabiliriz hep birlikte görelim.

Öncelikle TCMB geçen sene mart ayında %19 olan politika faizini yine geçen sene eylül ayından başlayarak ve hiç ay sektirmeden yıl sonuna kadar peş peşe tam 500 puan indirdi ve politika faizini %14 seviyesine getirdi.


Üstelik merkez bankasının faiz adımlarından sonra ülke yönetiminin başındakiler ve ekonomi kurmayları da düşük faizle birlikte büyüme- ihracat - istihdam amaçladıklarını da açık seçik her platformda ifade etmişlerdi.


Hal böyleyken; para otoritesi olan TCMB'nin geçen sene yaz aylarından itibaren yaptığı sözlü yönlendirmelerle sene sonuna kadar bu şekilde adım atacağı genel hatlarıyla bilindiği halde ve siyasi otoritenin de ekonomi politikaları duruşu net olduğu halde acaba finansal ve reel sektördeki karar alıcılar ve uzmanlar, bu politika ve uygulamaların gelecek dönemlerde enflasyona etkisini ne derece öngörebildiler ve önlerine getirilen piyasa katılımcıları anketinin gelecek 12 ve 24 ay sonrasına dair ne gibi tahminlerde bulundular diye grafiğe baktığımızda açıkcası gerçeklere karşı çok aşırı iyimser öngörülerde bulundukları ortada.


Geçen sene eylül-ekim-kasım ve aralık ayında yapılan piyasa anketinin gelecek 12 ay sonrasına işaret eden medyan verileri şöyle:


  • Eylül 2022 için medyan beklenti %12,91

  • Ekim 2022 için medyan beklenti %14,12

  • Kasım 2022 için medyan beklenti %16,00

  • Aralık 2022 için medyan beklenti %21,65


TÜİK tarafından en son açıklanan 2022 mayıs enflasyonu %73.

Sene sonunda ise enflasyonun %60'ın altına gerilemesi beklenmiyor.


Gördüğünüz gibi; faiz indirimlerinin yakın gelecekteki olası makro iktisadi yansımalarını ne yazık ki bu uzmanlar doğruya yakinsayacak şekilde öngörememişler ve haliyle isabetli tahminlemeler yapamamışlar.


Bu piyasa katılımcıları anketine dahil olan finansal ve reel sektördeki karar alıcılar ve uzmanlar kimler bilmiyorum. Ancak bu kitle tarafından öngörülen tahmini verilerin medyanının ne yazık ki gerçeklerden çok uzak olduğu görülüyor.


Tabii ki uzun dönemde "gerçekleşen veri ve tahmin veri" iyice birbirine yakınlaşacak ve bir yerde mutlaka çakışacak zaten.


Ama yakın geçmişten yakın geleceğe dair yapılan tahmin modellerinde bence ciddi bir sorun var.


Diyebilirsiniz ki; "adı üstünde zaten tahmin bunlar, öngörülemeyen başka faktörlerden etkilenebilirler ve haliyle ciddi sapmalar gösterebilir ve doğal olarak kullanılan tahmin modellemeleri de gerçeğe yakınsamayabilir. Üstelik ülkemizde bu tahminleri yapmak bazı saiklerden ötürü esasen daha da zor."


Haklı olabilirsiniz ama bence iş yine de bu şekilde bir gerekçeyle geçiştirilmemeli.


Çünkü iş dünyası ile toplumun çalışan ve tüketen geniş kesimleri birer piyasa aktörü olarak iktisadi gelişmeleri az-çok izlerler ve bugünden geleceğe dair iradi ya da gayri-iradi kararlar alırlar. Tüketim, yatırım, borç ve tasarruf ana başlıklarında bunları özetleyebiliriz.


İşte finansal ve reel sektördeki karar alıcılar ve uzmanlar her kimse, bu aktörleri doğru veya gerçekçi yaklaşımlarla yönlendirerek iktisadi faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde devam etmesinden bence sorumludurlar.


Çünkü iktisat, geçmiş veriler ışığında geleceğe dair beklentilerin yönetilmesi ve yönlendirilmesi bilimidir.


Finansal ve reel sektördeki karar alıcılar ve uzmanlar olarak iktisadi gelişmeleri izleyip yönetmek istiyorsanız o vakit piyasa aktörlerini (iş dünyası ile toplumun çalışan ve tüketen geniş kesimlerini) geleceğe dair doğru bir şekilde yönlendirmek zorundasınız.


Bunun için geleceğe dair öngörülerinizde ihtiyaç duyduğunuz istatistiksel modellemeleri ve matematiksel algoritmaları çok daha geniş veri setleri üzerinden ve daha gerçekçi senaryo analizleri ile güçlendirmek ve bilimin en geniş imkanlarından faydalanmak zorundasınız.


NOT:

Medyan: Veri dizisi küçükten büyüğe veya büyükten küçüğe doğru sıralandığında ortada bulunan değerdir. Veri dizisindeki veri sayısı çift ise, ortada kalan iki değerin aritmetik ortalaması alınarak hesaplama yapılmaktadır.


Veri analizi sonucunda hesaplanan çarpıklık ve basıklık değerlerinin normal dağılım için öngörülen değerlere yakın olması durumunda, uygun ortalama olarak “aritmetik ortalama” seçilmektedir. Normalin dışında seyreden değerlerin varlığı durumunda, “aykırı veya uç değerler çıkarılarak elde edilen ortalamalar” uygun ortalama olarak tercih edilmektedir. Veride çarpıklık ölçütünün nispeten yüksek olduğu durumda “medyan”, beklentilerin belirgin bir şekilde belirli bir değer etrafında yoğunlaştığı ve basıklık ölçütünün oldukça yüksek değerler aldığı durumda ise “mod” uygun ortalama olarak seçilmektedir.






Comments


© 2021 Dr. Tunakan Duran  

Lütfen izinsiz alıntı yapmayınız.

Bizden aldığınız hizmeti değerlendir misiniz?
Memnun Kalmadım.Daha İyi Olabilirdi.İyi Bir İş Çıkardınız.Çok Güzel Bir Çalışma Oldu.Fevkalade Bir İşbirliği Oldu.
  • YouTube
bottom of page